3 yıl önce Teşvikiye’de fırın-kahve olarak yola çıkan Grandma’nın asıl amacı “iyi ekmek” yapmakmış. Burada üretilen birbirinden lezzetli ekmekler Nişantaşı’nda açılan dükkanda görücüye çıkmış.
Daha sonra ekmeğe kekler, poğaçalar, kruvasanlar ve kahve de eklenmiş. Bir sonraki aşamada ise işin içine öğle yemeği de girmiş.
Benim gittiğim Ak Merkez’deki Grandma, zincirin üçüncü dükkanı. Burası diğer şubelerin bir adım daha önüne geçip, zengin mönülü bir kafe-restorana dönüşmüş.
Mönünün en iddialı yemeği, özel sosta dinlendirilen ciğer tava. Edirne’nin ciğer tavasından daha değişik. Daha az yağ emmiş ve daha yumuşak.
Bir diğer dikkatimi çeken yemek ise uykuluğa sarılmış olan kuzu kokoreç oldu. Kokoreç denince bende akan sular durur. En sevdiğim yemeklerin başında sayarım. Bence en lezzetlisini İzmir’deki Asım Usta yapar. Ama Grandma’da ekmek üstünde sunulan kokoreç de iddialıydı.
Naneli bezelye püresi eşliğinde sunulan dana külbastı ile 6 saat tereyağında dinlendirilen dana yahni de damağımda hoş tatlar bıraktı.